Abidevi Kuleleri
Zarifane Yedikule Hisarı’nın her bir kulesi başka bir hadise,
başka bir işlev barındırıyor. Gelmiş geçmiş nice devirlere şahit olmuş,
nice sultan görmüş abidevi kuleler şimdi ise günümüze tanıklık etmeye hazırlanıyor.
Doğu Roma İmparatorluğu’nun 413 senesinde II. Theodosius’un yaptırdığı hisara Theodosius’tan sonra tahta geçen oğlu da dört tane yüksek gözlem kulesi inşa ettirir. Fetih sonrası Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından ek üç kule daha yaptırılınca, hisarın toplamda yedi kulesi olur ve kulelerin inşasının 1457’de tamamlanmasıyla semte ismini veren Yedikule, günümüzdeki iç kale görünümünü kazanır.
Doğu Roma Dönemi’nde; gözlemevi, hapishane ve idam yeri olarak kullanılan kuleler Osmanlı Dönemi’nde; hapishane, idam yeri, hazine deposu, cephane deposu, ahır ve bostan deposu olarak kullanılmıştır.
Yapının beşgen çerçevesini dolanan kuleler; Genç Osman Kulesi, Cephanelik Kulesi, III. Ahmet Kulesi (Pastorama Kulesi), Hazine Kulesi (Darı Kulesi), Zindan Kulesi (Kitabeler Kulesi), Top Kulesi (Kızlar Kulesi) ve Bayrak Kulesi’dir.
Genç Osman Kulesi: Osmanlı Devleti’nin en genç padişahı olan Genç Osman’ın idam ettirildiği kuledir.
Cephanelik Kulesi: Adından da anlaşılacağı gibi devlete bağlı olduğu süreçte cephane deposu olarak kullanılmıştır. Ayrıca iki hapishane dışında devlet suçlularının hapsedildiği zindanlardan da birisiydi. Yapıyı ziyaret ettiğinizde kirişle tutturulmuş ahşap katları görebilirsiniz.
III. Ahmed Kulesi (Pastorama Kulesi): Kulenin isimlerinin birinin Pastorama olmasının sebebi bir Bizans burcuna sahip olmasıdır. Yıkılmasından sonra yeniden yapılan bu kule, Devrimci Osmanlı padişahı III. Ahmet Dönemi’nde inşa ettirilmiştir.
Kulenin sokağa bakan dış yüzeyinde mermer bir levha üzerinde,“Maşâallahu ta’ala (yüce Allah’ın izniyle) yazısı ilgi çekmektedir. Padişah kulenin zarar görmesi sonra onarımında katlarının kirişlerle tutturulmasına katkı sağlamıştır. Bu kule depremden dolayı günümüze ulaşamamıştır.
Hazine Kulesi (Darı Kulesi): Osmanlı Devleti zamanında devlet ganimetlerinin ve hazinelerinin muhafaza edildiği kuledir. Hazine-i Hümâyun bu kulede yer almaktadır. Daha sonra III. Murat Dönemi’nde hazine saraya aktarılmıştır. O dönemlerde Hazine Kulesi’nin adı, Yanan Kasır olarak da anılır. Bu ismiyle nam salmasının sebebi ise kulenin hemen yanında bulunan Yanan Kasır köşkünde çıkan yangından etkilenmesi fakat daha sonra onarılmasıdır.
Zindan Kulesi (Kitabeler Kulesi): Adından anlaşılacağı üzere bu kule zindan olarak kullanılmaktadır. Özellikle Avrupalı tutukluların yapının duvarlarına yazdıkları kitabelerden dolayı Kitabeler Kulesi ismiyle de ünlenmiştir. Çıkan bir İstanbul yangınında ahşap olduğu için yanmıştır. Meşhur Yılanlı Kuyu da bu kulenin içindedir.
Top Kulesi (Kızlar Kulesi): Uzun süre hapishane olarak kullanılmıştır. İçinde bulunan top mazgallardan dolayı bu ismi almıştır. Bu dört top mazgalının bulunuşu hisarı koruyan bu kulenin diğerlerinden farklı bir konumda olduğunu da gösterir. Çıkan bir İstanbul yangınında büyük hasar görmüştür.
Bayrak Kulesi: Altın Kapı üstündeki kuledir. Yedi tane kule arasında en sağlam olandır. Sancağın dalgalandığı kule olduğu için burası yeniçerilerin nöbet tuttuğu mevkilerden biridir.